Pazartesi, Ağustos 14, 2006

suprriizzzzzzzzzz :))

posted by northwind in thy midnight :))

00:43 agust.14th.2006

bi woswos'un olmasi dilegiyle

------------------

Günler sonra ! yani abartmıyim iki gün sonra gördüm bu postu (hatta iki gün bile olmamış) Yayınlanmayı bekliyordu.
Şifremi bilen bi'insan olan nw tarafından tarafıma yazılmıştır.
Yeni bi'şeyler yazmak için girdiğimde sayfama draft olarak kaydedilmişti. çoook saol:)
Ya ben senin şifreni neden bilmiyorum, hain ahah

-----------------

Biraz geç de olsa doğumgünü yazısı yazıyorum. Tarihleri 14 ağustos diye değiştiriyorum.
Zamanı durdurup geri alıyorum, ben bunu yapabiliyorum. Zamanı durdurmuşluğum çok olmuştur. Senin bi'şeyden haberin yoktu o zamanlar, çocuktun. Ben ise malesef büyüyordum.
Neyse ben aslında şey demeye geldim, bizim iki numarayla doğumgünüz aynı tarihte. Yani ona verilen en güzel hediyeymişim ben. Ben demiyorum vallahi o söylüyor. 14ağustos1983 , iki numara büyük iştahla ve sevinçle doğumgünü kutluyor. Farkında değil ki bundan sonraki her doğumgününde pastasındaki mumlara bir ortak çıkacağının. Hatta o günkü doğumgününü, ardında eve kadar getirdiği yağmur ve selle mahvedeceğinin.
İşte o zaman babası fiko bu bi'işaret der ve adına bereket bi'isim bulur. Biraz uzun bi'zaman isimsiz gezer. Çevre sakinlerini ve akrabaları 'aaaa üçüncü de mi kıııız?' diye de şaşırtmayı ihmal etmez.
Çok sakindir önceleri. Aynı zamanda kibar da. Mesela kabakulak olduğunda seneler sonra, yatak döşek yatmaktadır. Kusmak ister fakat kova yoktur, annesini çağırır- hala kusmaz bu sırada- annesi odaya girdiğinde eliyle ağzını kapatan ve
-anneciğim kusucam
diyen kibar mı kibar akıllı mı akıllı ince sesli minik bi'kız görür. Kibar ve akıllı olduğunu nerden mi anlar? Can doğduktan sonra. Yani aradaki farkı görünce. Çünkü Can salonun kapısını açarak:
-ben kusucam öğğkkk !!!
diyen bi'çocuktur ( ahaah)
Neyse işte neval'in kıymeti o yıllarda anlaşılmaya başlar. Annesi hemen ona kırmızı puantiyeli bi'elbise diker. Üç tekerlekli bisiklette fotoğraf da çekilir. Sonra biraz büyür, istemese de büyür. Teyze kızı 'evcilik oynayalım' diye ne kadar ısrar etsede o hep 'resim çizelim' diye karşılık verir ama karşılığını alamaz. O resim çizmeyince 'madem öyle ben de güzel sanatlara giderim' diye isyan çıkarır kendince. Ailesinden daha çok şey öğrenmesi gerektiğini düşünür. Çok gerekmese de büyümesi gerektiğini de düşünür. Bu yazının nası biteceğini de düşünür. Neval böyle düşünürken bi'bakmış şakaklarında beyazlar. İnanmazsın, çok fazlalar. Hani daha dün doğmuştum?

8 yorum:

Unknown dedi ki...

vosvosunun sarı olması dileğiyle :)

KM dedi ki...

evcilik oynamak isteyen teyze kizini cikardim cikaricam neydi adi?
:))

Asuman Unsal dedi ki...

hep mutlu olman dileğiyle :)(:
sizdeki tüm nomeroları öpüyorum fiko ve şazi de dahildir

gaia dedi ki...

evet evet küçükken kibar minik küçücük bi' kız vardı hatırlıyorum sanki:))



önemli olan büyümek değil dünyaya hala çocuk gözlerle bakabilmektir.

insanın kalbindeki neyse gözlerinde de o olurmuş... seninkilerde her daim güneş...

blues dedi ki...

tesekkur ederim canim...
hani sen dogmussun sonra ben
sonra bizi ayirmislar yaa
basaramamislar
:)
hep yaninda olucam sari woswos'un olsa da olmasa da :)
sevgiler
n.w.

ah benim yarim, aklım dedi ki...

Mutlu Yollar :)

nesrin değer dedi ki...

bundan dolayıı iiki dooğduun nevalim:)

Adsız dedi ki...

Wonderful and informative web site. I used information from that site its great. »