Cuma, Mart 24, 2006

-meli-malı


gaiaçok.hasta.işe.gitmemeli.evde.oturup.uyumalı.hatta.
uyumaya.çalışırken.tv.izlemeli.anneme.iyiyim.ben.demeli.
telefon.edip.hasta.da.olurmuş.dediğimde.öksürmemeli.gaia.
gülmeli.gülerken.gözünden.yaşgelmeli.erkenden.yatmamalı
yatsa.bile.erken.kalkmamalı.işe.gitmemeli.portakal.suyu
içip.uyumalı.kırmızı.beremi.takmalı.gaia.tekrar.eski
haline.gelmeli.ve.en.yakın.zamanda.kendini.iyi.hissetmeli
ben.çok.hastayım.dememeli.herşey.böyle.olmalı.

Cumartesi, Mart 18, 2006

sorubir

Dün Eminönü-ne gittim ben ve herzaman olduğu gibi herşeyi birbirine karıştırdım. Daha doğrusu önüm arkam sağım solum neresi farkına varamıyorum o kalabalığa girdiğimde. Nesrin oraların kurdu ve leb demeden derler yaa hani:
-neso hani kumaş varya ince ...
-tülbent
-heh işte diyodum ki o nerd...
-gel benle

Ama o benle gelemedi çünkü çok hastaydı, soğuk algınlığı... Ben de yalnız gittim. Evden çıkarken içimde bir korku vardı, sanki hiç görmediğim bir yere gidiyormuşum gibi. Son zamanlarda zaten ben hep yalnızdım. Okula yalnız gittim hep. Sabah 'hadi çık meydana geldim ben' diyen çağrıları olmadan Nesrin-in. Hatta evde bile yalnız kaldım annem yoktu çünkü, ablamlar da çalışıyordu. Yalnız kahvaltı ettim, yemeğimi kendim hazırladım, ekmeğimi böldüm de yedim. Akşam kursa giderken Odakuleye yalnız yürüdüm ben o yağmurda taşlara takıla takıla. Yürürken de yine pişman oldum 'keşke tramvaya binseydim' diye ve yine yalnızdım.

Dün eminönüne gittim ben ve herzaman olduğu gibi herşeyi bibirine karıştırdım. İçimden bi ses: ' heh ne alıcaktım keçe evet keçe, burdan gidicem, pardon bi saniye, özür dilerim, off çok kalabalık, keşke daha erken çıksaydım, ahh şu süpermiş, ne lazımdı başka yaa, buraya kadar gelmişken, neyse...'
-şeyy meraba burdan böyle düz gidicem di mi mercan'a gitmek için?
-evet düz git sağa dön ordan yol seni zaten sonra sola döndürücek.

Evet alacaklarımı aldım. Hatta diploma projesine başladık. 5 ya da 6 tane giysi yapıcaz. Sonra defilemiz olucak, yıl sonunda yani. Aynı zamanda geçen hafta bahsettiler bazı sergi projeleri varmış. Bir de siz şimdiden kendinize defileniz için mankenlerinizi bulun diyorlar. Sonradan sıkışmasınmış. Ben de deliler gibi 1.70 den biraz daha fazla ( 1.75 olsa süper hatta) çok zayıf olmayan, uzun saçlı, fiziği düzgün keşfedilememiş, şimdillik manken denilebilecek kızlar arıyorum. Arkadaşlarımdan bazılarına söyledim. Ama yeterli değil. Eğer bana yardımcı olmak isterseniz bayanlar; bir boy bir portre fotoğrafınızı, cvnizi, yanında kendinizi az da olsa tanımama yardımcı olacak bir testle birlikte (sorular sizin ya da başkası tarafından hazırlanmış hiiiçç farketmez) hatta ben hazırliyim :

soru bir: en sevdiğin yemekler
iki: uğurlu rengin
üç: kızın\oğlun olsa adını ne koyardın?
dört: ıssız bi adaya düşşen yanına neler alırdın (üç şey seçme hakkın var)
beş: elinde bi sihirli değnek olsa bu kötü dünyamızda neleri değiştirmek\düzeltmek isterdin?
altı: anket sahibi hakkında ne düşünüyorsunuz?

(sorular çoğaltılabilir) benim e-mail adresime postalamanız rica olunur. hem belki bakarsınız ünlü olursunuz benden söylemsi...

ücret mi ? onu defileden sonra konuşalım canım...

Çarşamba, Mart 15, 2006

birgaripfiko


Haftasonları çalışmaya başladığımı babama söyleyince çok sevindi. Hep birşeylerle uğraşmamızı ister zaten. Boş oturmayı da oturanı da sevmez bizim Fiko. Emekli olduktan sonra bile çalıştı babam hep. İstanbul'a tatil için gelince bile evde hiç boş oturmaz. Elinde çekiçle raf yapar hiç olmadı. Peki ya oturduğu zamanlarda ne mi yapar? gazete okur saatlerce ya da televizyon izler; tartışma programlarını, belgeselleri, türkü söyleyen birileri varsa onları, şaka programlarını ( ve gülerken gözünden yaş gelir izlerken şakazedelerin hallerini, onun dışında bir de dedem öldüğünde yaş görmüştüm babamın gözünde. Ama ağlıyodur tabi görmediğim zamanlarda da. Çünkü bana bi kere 'ağlamayan insandan kork' demişti. Vicdanı olmazmış bazı insanların, ne garip? kapa parantezi)
Son zamanlarda babamı düşünüyorum çünkü sürekli 'çalışın çalışıııın' diyen Fiko'ya 'çalışıyorum babaaaaa' diye haber saldığımda bir yandan 'ahh ahh ne güzel' diye sevinirken bir yandan da içinin rahat etmediğini hissetmeme neden olan bir garip OrhanVeli buluyorum telefonun diğer ucunda. Böyle olunca merak ediyorum içinden ne düşündüğünü. Ben böyle düşünürken uyumuşum geçen gece, rüyamda da babamı gördüm ve içinden ne düşündüğünü de:
-aloo baba
Ağlamaklı bir sesle:
-kızııım
-aloo baba? nolldu?
-sen artık kendine bakabilir misin ben olmasamda?
O öyle konuşunca ben de ağladım:
-baba saçmalama, sana nollcak ki böyle konuşuyosun?
-bişey olmicak, sen şimdi bundan sonra kendi ayaklarının üstünde durabilirsin yani?
Gerisini hatırlamıyorum. Akşamüstü tekrar aradım babamı:

-vayy fiko naber?
-iyilik sağlık, hayırdır iyi misiniz?
-paraya ihtiyacın var mı varsa yolliyim dicektim ahah
- hadi ordan artist...

Cuma, Mart 03, 2006

....

-Nevalll!!!
-Hııı...
-Uyuyo musun?
-Yokk... Gözlerimi dinlendiriyorum...
-E...Yeter ama, kalk artık!
-Tamam, beş dakka daha...