Pazartesi, Temmuz 31, 2006

süpermen'e mektup

Sevgili süpermen, dönmüşsün. Çok uzun zaman oldu, görmeyeli güçlenmişsin. "S" harfin daha da bir parlak olmuş. Botlarını pek beğenmedim, ama olsun, yine de giydiklerini taşımayı beceriyosun. Pek rahat bi'şey olmasa gerek o giydiklerin. Saçının önündeki o lüleye ise bi'şey diyemiyorum. Lois Lane'e olan hayranlığın konusuna gelince; seni sürekli onun etrafında dolaşırken görüyorum son zamanlarda. Bu haksızlık. İnsan gelir gelmez bi saniye olsun ayrılmaz mı yanından?
Ya benim bindiğim uçak düşerse?
Peki ya frenleri tutmayan bi vosvos'la İstiklal'e dalarsam?
Peki ya Semoş'un motoruyla gezerken İstanbul'da, bizi kendini bilmezler sıkıştırmaya çalışırsa ne olacak? (dın dın dın!!!)
Tamam aşkının peşinden gidiyosun, o da güzel, iş ve aşkı aynı anda çok güzel idare edebiliyosun ama biraz kendine gel. Bence başka yerlere de uğra. Sürekli Lois'e "ben hep buralardayım" derken yakalıyorum seni. Tamam o kadın da çok güzel, hatta daha da bi güzelleşmiş. Ama baktım ki hala senin "superman" yanınla ilgileniyor. Bu bir kişilik bozukluğu bilmem farkında mısın? ( ahaha) Dön bir bak bakalım çevrene senin Clark Kent halinden hoşlanan kaç kız var? Ewet bunların başında belki ben de oluyor olabilirim ahaha ama bu mektubun bununla bi'ilgisi yok. Şimdilik bu kadar. Tekrar hoşgeldin, cevabını bekliyorum nokta

Fehime hala sen ölme...

çok güzel bahçeli bi'evde dedemin halasını ziyaret ettiğimizde :
Fehime hala çocukları ve torunlarıyla kalıyor. Çok acılar çekmiş. Öyle dedi annem. Depremde oğlunu ve gelinini kaybetmiş. Enkazdan çıkmış. Şimdi kocaman bahçeli bi'evde kalıyo, diğer oğlu ve torunlarıyla hep beraber. Eve bayıldım, Köpekleri de var. Böyle ağladı ağlıcak gibi hep... 'yaşıyoruz işte' diyor. 'iyiki geldiniz, hacca gitmiş gibi sevap kazandınız'
...
-odunları keserken elektrikli testere ayağına gelmiş öyle dediler bana, ufak bi çizik olmuş
-yoktur bi'şeyi merak etme hala
-bana da öyle dediler, ama ben üzülmiyim diye öyle diyolar, elektrikli testere derin yara yapmaz mı hiç? beni kandırıyolar...
...
-biz gidelim, yolumuz uzun
-yine gelin, ben ölene kadar gelin.


------------------

Ben dönmedim. Hala burdayım. Çok güzel yerler gördüm. Görmeye devam edicem. İnek gördüm, tavuk gördüm, dedemlerin av köpeği tarçını gördüm, dut ağacı gördüm, elma ağacı, ceviz ağacı, mısır bahçesi gördüm, çok büyük tarlalar, dağlar falan mesela...
Yakın akrabalarımı gördüm, çok görüşemediğimiz akrabalarımızı da gördüm, mangal gördüm, ekmek arası köfte gördüm, babamı gördüm, denize çok yakın oldum, uzaktaki ışıkları gördüm evet uzaktalardı ama ben gördüm. Nargile içtim balıkçılara karşı. Onlar balıktan dönerken ben elmalı nargile içtim. Çay da içtim. Ağlarındaki balıkları toplarken balıkçılar, onları da gördüm. Evet evet gördüm, bi'kedi gördüm. Kediye balık verdim. Biz de aldık. Ertesi gün babamın doğduğu köye çıktık. Tepeden denizi gördüm. Aldığımız balıkları mangal yaptık. Rüzgar da esiyodu. Çok kalabalıktık. Böyle dağda bayırda evim olsun istedim. Olsun evet olsun. Olsun di mi?
Şimdi burdayım. harikayım. Sonra yine gideriz daha yeşil bi'yere.o da gelicek...

Perşembe, Temmuz 20, 2006

ben...

...yine gidiyorum. Babamı özledim, babannemi özledim, bana yakın olan herkesi özledim. İki hafta yokum. Köye de gidicem, cırcır böcekleri vardır kesin...

Salı, Temmuz 18, 2006

yeni bi'şey

'bir vosvos asla gürültü yapmaz, sadece şarkı söyler'

seda bugün harbiye'ye giderken söyledi...

100 yazıyla yüz

uçuyorum ne güzel kamikazeeeeeee......

60 dırın dırın dın

70 dırın dırın dın

sekseeen dırın dırın dın

doksaaaaaaaaan dırın dırın dın
*100
havada yüüüüzz
karada yüz
amaaan yandaaan...

ninnananna



Dokun bana mıydı o yarışmanın adı?
Neydi?
Hani bi'araba vardı, dokunuyolardı,
günlerce...
En son kalan arabayı alıyordu falan...
Aklıma geldi...neydi?





Cumartesi, Temmuz 15, 2006

...öyle bir yerde olmalıyım, öyle bir yerde olmalıyım ki, ne karpuz kabuğu gibi...

Yüzdük, güneşlendik, yüzdük, yarış yaptık, güneşlendik, çok konuştuk, Hüseyin çok iyi. Sedayla evlenicekler inşallah. Voleybol sahasının karşısındaki havuza girmemi sağladı Hüseyin'in babası. Çünkü askeriye orası. Seda yok diye o da sıkılıyomuş... Sonra yemek yedik, yüzünce acıktık, iki tane hamburger yedim, bira canım çekti, şaşırdım. Patates kızartması da aldık yanına yakıştı. Bugün yine güneşliydi. Bu seferki de bizdendi. Hüseyinleseda çok iyi. İyi insan olmak çok iyi, iyi davranmak çok iyi, iyi gülmek çok iyi, iyi insan olmak çok iyi, iyi insan olmayı başarmak çok iyi, iyi insanlarla karşılaşmak çok iyi, kötü insan olmamak çok iyi, insan gibi yaşamak çok çok iyi... ne ışık, ne sis, ne buğu gibi... insan gibi...

dört


----------------salıncakta salladım bugün, ayakkabımın içine kum girdi

Cuma, Temmuz 14, 2006

lady northwind-ben nası büyük adam olucam-pinhani...


Bugün Nesrinle beraberdik
Cihangirde...
Bugün herşeye rağmen;
çocuklar gibi şendik...
Bugünkü güneş de bizim yüzümüzdendi.
Çok süper dileklerde de bulunduk,
sırayla...
Bi O
Bi ben
Bi O
Bi ben
İki O
İki ben
Hepsi bizim

!

msnim hacklendi... Bişey yolunda gitse zaten şaşırırdım... msnde listemde olanlar, engelleyip silin beni...

Perşembe, Temmuz 13, 2006

kontra pedal bisikletimiz vardı eskiden dört kuşak kullandığımız


Saros'a arkadaşımın motoruyla gittik. Tam altı saat sürdü. Pişman değilim. Gaia sakın kızma, çok eğlendim. 'Neval sende de hiç akıl yokmuş!' dediğini duyar gibiyim. Akılla bi'alakası yok, gerçekten...
Şu yandaki bisikletle de gitmek isterdim sarı çizgiyi geçmeden, isterdim diyorum sadece, gitmem tabiki... O kadar aklım var, örnek olsun diye dedim. gaia! gopru paramı vir! derdim bi'de ahaha...

Telefonumun kapağını yeniledim, japon yapıştırıcısı aldım, kırık bi'kaç bi'şeyi yapıştırdım. Mesela sarı kedili mandalımı, hani profil fotoğrafımda kafamda olan. Çok seviyorum kendilerini, içre vermişti. Şimdi tekrar takıyorum. Bi'de bir sürü deri verdiler bana, hemde gerçek. Çok fazla deri bilekliğim oldu. Hepsini ben yaptım. İsteyen?

Çarşamba, Temmuz 12, 2006

birkiibirkii sesim geliyor mu?



Tatilden döndüm ben. Tatilde bi'çok şey bitti, başladı. Çok iyi oldu, bi'kaç ders daha aldım. Pazar döndüm noktayla, pazartesi yeni iş ve yeni insanlarla herşey yeniden. Harika. Çok sevdim, yorucu bi'iş ama keyifli. Sinema filmi çekiliyor, eve giden yol... Kostüm ekibindeyim. Şimdilik bu kadar, herşey güzel. Son üç gündür günde 10 kere güldüğüm cümle ise şu, setteki servis şöföründen;
- Guveeeen!!! goprü paramı vir!
ahahahahaaahahaaahaa


hatırlatma iki nokta üstüste fotoğraftakiler sağ baştan seray ve ben nokta

Pazar, Temmuz 02, 2006

ama ben...

'-ahh beşinci kattaki hoş kız... size söylemem gerek, mucizelere inanır mısınız?
-bugün değil...'

amelie

...bugün olmasa bile inanıyorum.

...

ahahahah

Cumartesi, Temmuz 01, 2006