Çarşamba, Şubat 20, 2008

burda

herkes et döner yemek için tıklım tıkış doldurdu yemekhaneyi. benimse aklıma kurabiye canavarının kurabiyelerini yerken hepsini etrafa saçması ve bir gramını bile miğdesine indirememesi geliyor. ve canımın çekmesi, sanki hiç öyle kurabiyelerden yokmuş gibi memlekette, o aklımla...
aklım...
bin yere bölünüyor şu sıralar, ondan...

Cuma, Şubat 15, 2008

kağanla güşşah...



iş yerinden köye

napiyim? öğlen tatilindeyiz ve ben bu fotoğrafları koyuyorum buraya. uzaklaşmak adına.


teyzemle dayım... köydeki mısır tarlasında mısır toplarlarken, yorulunca oturup dinlenirlerken.


aradaki çizgili bir zebra değil, teyzem...


dayım ve kuru mısırların renkleri...


o da ne? tarlada canlı bir mısır!!!


zeynep...yaralı bacağı ve yarısı silinmiş ojeleri

-dede poz ver fotoğrafını çekicem


esin ve timsah...

yaz gelsin...

Pazar, Şubat 03, 2008

yeni gönderi

bugün pazar.
bugün pazar dediğim andan itibaren yağmur yağmaya başladı. ben yoldan araba geçiyor zannettim. geçmek bitmeyince camdan baktım. camdan bakınca aklıma arap kızı geldi. arap kızı deyince hiçbişey...

benim yeni ve güzel bir fotoğrafım yok bu pazar gününe yakışan. olsaydı buraya koyacaktım. ve ne zaman fotoğraf dense aklıma ayça geliyor. onunla buluşucaz bugün. özledim. bence yağmur yağıyor diye kırmızı çiçek desenli botlarını giyecek.