Biz konsere gittik, çok güzeldi. ben, esin, nesrin, ihsan, hünkar...
Amelie seven bi'sürü insan gördüm. Kemanın bi'kaç teli kopsada nasıl çalınır onu gördüm.
Ben bu aralar çok şey görüyorum. Büyüyorum. İnsanlara biraz daha güvenmiyorum. Bunun konserle bi'ilgisi yok. Dedim yaa konser çok güzeldi. Yine dönücem İzmit'e esinle beraber. Konser için geldik sadece. Cuma dişçide randevum var. Bi'morfin daha yiyip, dişçi bağyana inat 'iştaşyon' yerine 'istasyon' diyebilmek istiyorum. Evet ben bunu başarabiliyorum...
?
10 yorum:
senin renginin sarı olması tesadüf olamaz... :)
''Uyusunda büyüsün'' şeklindeki ninniyi temel alarak büyümekte fayda görüyorum...uyumadan büyüdüğümüz için sancılı bi' büyümedir bu belkide...
dişçi bağyan olmamalı...çekerken problem yarattıklarına gözümle şahit oldum(neyseki dişimle değil) çekti çekti çıkaramadı dişi resmen,arkadaş olucak çocukcağızın damarlarında sefalet miktarı arttı o anlarda...
o yüzden ''iyi şanslar'' dişçi konusunda.
nasıl moral veriyorum dişçiyle ilgili ? ''Patavatsızın önde gideniyim'' diye t-shirt bastırıcam gezicem taksim meydanında...
ahahah
noooluyo noooluyo :))
ne zaman yazdiniz yaaa aaaaa
corny yorum yapmaz yapmaz bi senelik yorum yapmissin :)
nebisss gel sende artik cabuk gelll
:)
sen de o titrek beyaz dikdörtgene aşık ademoğullarından birisin.
büyüğünü görmek ne güsel.
ben o zaman sana güsel filmler göndereyim bana da geldikçe.
önereyim, ilgi ve alakamı senden esirgemeyeyim....
ah benzer morfin maceralari yasadim bende bitti ama sonunda
hehe evet dinlenmeye, eğlenmeye gitmiştik biz konsere...Eğlendik evet, dinlendikte sonra minderlerde Yann'a karşı...Bide Yannnnn die el salladık hehehehe:)
Konser sırasında şehir dışındaydım gidemedim, buna üzüldüm.
Bu üzülmeden bir kaç kadar önce de şöyle bir şey oldu; Amelie seven insan olarak, Audrey Tatu yazıp Emule'den bir zip dosyası indirdim, içinden pek çok harika fotoğraf çıktı, bastırıp odama astım, güzel. Ama bir de Audrey'in çıplak fotoğrafları çıktı dosyadan. Bakınca utandım, hayal kırıklığına uğradım, saklambaç oynadığım kızın orasını göstermesi gibi bir şey oldu, dudaklarım büzüldü. Öyle işte, aklıma geldi yazayım dedim..
Bir de Amelie'den önce benim bir kaç kez afişle hoşlandığım kızla buluşma isteği, el ilanıyla isteyenlerle mektuplaşma isteği gibi eylemlerim olmuş, hiçbiri işe yaramamıştı. Yüzlerce mektupla dolacağını sandığım posta kutuma koca İstanbul'dan hiç mektup gelmemişti..
Galiba biraz da o yüzden seviyorum bu masalı..
Ahh Amelie..
Bulut.
Yorum Gönder