Pazar, Mayıs 07, 2006

aşıkım seviyorum

Aterimi geri istiyorum, ps falan halt etmiş tamam mı?
Evet tamam süper teknoloji bişey demiyorum. Ama o kasetli dönemler de çok güzeldi. Süpermario da hala en sevdiğim oyun. Soruyorlar bana mesela ;
-bak şu var bu var ne oynayalım?
-süper mario
-ahahaha
-nooldu? beğenemedin mi?
-kızım hangi yüzyılda kaldın sen ?
-hallahım yaa ben seviyorum sana mı kalır hıhh...

Ben eskisi gibi Can'la oturup '2 player game' i seçmek istiyorum. Kasetleri takas yapmak istiyorum apartmandaki çocuklarla. Şimdi bu apartmanda
çocuk bile yok. Ne kötü ya bak düşündüm de...
Neyse işte önce ateriyi kuruyosun tamam mı! Bak heyecanlandım... İçecek abur cubur vs alıyorsun
mahalle bakkalından. Baban daha çalışıyor gelmesine
çok var. Çiçekler de sulanmış. Annen ev işlerinden yorulmuş uyuyor terastaki çiçeklerin hışırtısıyla, penceresi açık. Akıl edip üstüne birşey örtmüşüm, süperim. Ödev var ama, yaparsın kaçmıyo yaa. Kulağın vosvos sesinde,
duyduğun an toplanacaksın, çok hızlı olman lazım. Odada, defteri kitabı, çalıştığını belli edecek şekilde yerleştirmişsin. Ateriyi televizyonun arkasına sakladığın anda koşup oturucaksın başına, baban merdivenlerden çıkana kadar vaktin var çünkü.
İlk ben başlıyorum, ben altınları yutarken, Can da metrosunu yiyiyor. Pauseye basıp ben de uludağ gazozumu içiyorum. Hayattan beklentim ne? oyunu bitirmek. Bitiriyoruz zaten genelde. Sonra sıkılıyor Can, ben sıkılmam hiç, mario çünkü bu. Aaaa ne dicem, bizim okulda yaşlı bir hizmetli var adını Süpermario taktık, tıpatıp benziyo. Ben ona aşıkım seviyorum...hep gülüyor...

-bidakka durdur bakiyim
-...
-babam geldi galiba
-git bak git baak çabuk
-kızım bizim vosvos işte ne bakıcam
-topla toplaa, save ledin mi?
-ya sktiret(afedersiniz)

Herkes odalarına, derse kaldığı yerden devam!
En büyük heyecanlarımız bunlardı bizim o zamanlar.
Babam yemezdi tabi. Ya da yemiş gibi yapardı.
Anlayamazdım, bizden daha profesyoneldi sanırım.

-geliyo geliyo!!
-ne zamandır çalışıyoruz
-işte iki saat falan
-oooo bu günleri de mi görücektim yaa hahayyt
-naber baba?
-iyi, can nerde?
-odasında
-ahaha vallahi mi? siz adam olucaksınız galiba
hadi bakalım.
-vay baba naber?
-iyilik iyilik hadi devam edin siz
-yok baba ara vercez iki saattir çalışıyoruz.

Ahh ne yalan ne yalan. Hep böyle değildi tabi. Biz çalışmamız gereken
zamanları biliyoruduk ahaha. Sonra o ateri başka çocuklara verildi.
Annem ders çalışalım istiyordu haklı olarak.
Ama daha sonra bu sefer sega marka bir üst kalite başka ateri aldık
Can'la. Onda da Sonic'e takmıştık. Süper karizma bi karakter de Sonic'ti.
Onla da bir müddet zaman geçirdik.Oyun falan bitirdik.
Annem onu da verdi. Başka çocuklar da oynasın diye.


Annem yine içerde uyuyor(badana temizlik falan) Ama odası ne terasa bakıyor, ne de penceresi açık. Babam burda değil olsa bile zaten çalışmıyor, vosvos da yok. Can bile yok İstanbul'da. Benim ders çalışmam lazım, kimseyi kandırıcak halim yok, eski tad yok, bundan sonrası bana kalmış yani, uff...!

5 yorum:

Mert dedi ki...

aslinda su anda nintendonun da amaci bu, kullaniciya hissi verebilmek muthis grafiklerden ote. Satislarinda ki yukselis dogru politika izlediklerini gosteriyor sanirim

anyone dedi ki...

en sonunda bana da yazdıracaksınız bir "street fighter II" yazısı:)

neval dedi ki...

okulda göremiyorum artık galiba süpermarioyu ya da ben okula gitmiyorum da denenilir:)
mert o his işte demek istediğim,kolay bişey değil,satışlar yükselmişse tabi doğru politika ve his de doğru orantılı :)
anyone bey yazın efendim yazın, bekliyoruz:)

Unknown dedi ki...

Kızım okulda Mario mu var, pehhhh, hepiciği kız:-)))

Adsız dedi ki...

Harbiden Mario gibisi yok. HAstasıyımdır bende, geçenlerde gayet güzel bi bilgisayar oyununu buldum ateride ki kadar olmasa da az çok o zevki veriyor. İndirdiğim sitenin adresini bilmiyorum ama eğer istersen sana gonderbilirim...
:)