Salı, Aralık 19, 2006

hiçbir uyum söz konusu değil-di

Herşey amelia posterinin yerini değiştirmemle başladı. Değiştirmeyecektim işte! Çıktım evden, pantolon denedim bi'yerde. Hiçbirini beğenmedim. Sonra sonraaa aksilikler peşimi bırakmayacaktı, bu daha başlangıçtı aslında. Hiçbir uyum söz konusu değildi bugün!
Salatanın yanına elma dilim patatesler yetişmeyecekti. offf offff!!
Kaderimde bu da mı olacaktı?
ben de mi yanlız kalıcaktım?
benim de mi düşüncelerim olucaktı?
spor salonunda önce deri bilekliğimi sonra sampuanımla duş bıdıbıdısını da mı unutucaktım?
birisine daha yalan söyleyemeyecek miydim?
çıktım evden pantolon denedim bi'yerde. Olmadı. Çocuğa suç bilem attım-senin yüzünden bu pantolonlar güzel değil- güldüm, gülerek söyledim. Gülerek söyleyince bi'şey olmuyor. Böyle söyledikten 2 saat sonra falan Ortaköye gittik-bilemedin 3-
Beyaz şarap içmek için sanki. Sonra ben orda bugünün en uyumlu şeyini farkettim. Onun konuşmasının en son ve vurucu cümlesi bittiği anda, arkada çalan acıklı ve hafif denebilecek kadar hafif müziğin de süper bir uyumla- yani beraberce cümleye nokta koyarlarken de denebilir- bitmesiydi. Derin nefes aldım, film gibiydi. Orda çalışan Erzurumlu Ramazan'nın ise bu olaydan haberi yoktu.
.
.
.
ıhımm ıhımm...
Şimdiiii herkes yerine, yeniden başlıyoruz...

Hiç yorum yok: