Yeni yıl ve bayramlarda artık istesek de çocukken hissettiğimiz şeyleri hissedemeyiz. yani bence...
aile kavramının ne demek olduğunu büyüdükçe daha da iyi anlıyorum. hiçbişeye değişemezmişim gibi.
herkes bi'yerlere dağıldıkça güçsüzleşiyor gibiyim. zor da olsa herkes aynı çatıya girince dünyanın en huzurlu insanı oluyorum sanırım.
Dün, yılbaşı bitti benim için. bugün ayın 1 'i gibi. Çünkü Aliihsan'la tuttuğumuz ve haziranda birlikte yaşamaya başlayacağımız eve davet ettik bizimkileri. kağan abi, gülşahane,can,betül, annem, babam, ban, aliihsan. ne kadar kötü olursa olsun bi'şeyler;devdim karşısında.
öyle hissettim.
babannemi aradık, iskenderunu aradık, almanyayı aradık. daha da büyüdüm.
babannem 92 yaşına girdi. 'barış olsun' dedi ilk yeni yıl dileğini söylemeye başlarken.
betül ablam herkese küçük kapalı kağıtlara yazılmış özlü sözler getirmiş. ben şunu çektim;
Akıllı âşık, ihtiraslı âşıktan daha iyidir Sokrates
herkese iyi yıllar...
Cumartesi, Aralık 31, 2011
Pazartesi, Ekim 10, 2011
ne olmuş?

dövmeler yaptırıp

saçlarımı da kısa kestirmek
bazen böyle alakasız,nedeni olmayan şeyler yapmak
böyle saçma şeylere boş boş bakmak
hayvanlarla böyle fotoğraflar çektirip
böyle de fotoğraflar çekmek istiyorum.
ikilemde kalıp son dakka bi'şey seçmek.
böyle şeylerle uğraşmak.
bazen de hem de aynı zamanda bunlara devam etmek istiyorum.
saçımı tekrar

hemen yadırgamayın! ben eserekliyim.
hadi görüşürüz.
Pazar, Ekim 02, 2011
yıldız
hep birşeyleri kaçırıyo gibiyim. monoton olmaya başladığı anda mı böyle hissediyorum? yoksa yaptılarım ve başıma gelen şeyler gerçekten istediğim şeyler mi düşüncesi mi böyle hissettiriyor? ya da zamanın çabuk geçtiğini bilmek mi hepsine sebep. düşündüğün herşeyi yapmak istiyorum. bekletmekle olmuyor. bodoslama kelimesini seviyorum.
artık depresif sarkılar, depresif filmler, kitaplar, yazılar, haberler izlemek istemiyorum.
ben çocuk kitapları okuyorum. alıp yıldız yapıyorum.
artık depresif sarkılar, depresif filmler, kitaplar, yazılar, haberler izlemek istemiyorum.
ben çocuk kitapları okuyorum. alıp yıldız yapıyorum.
Çarşamba, Eylül 28, 2011
barfix menüden ne alırdınız?

fizik tadavi.
haftanın 6 günü.sağ kol ve sağ bacağının hissedilmesi gerek.
evrene, o koca evrene bu çizimin gönderiyorum ki iyileştirsin aycuşu.
hadi ayça hop bir kiii.hop bir kiii.
Salı, Eylül 27, 2011
maktup falan
ayça'ya mektup yazdım.Gaziantep'e gidecek mektup güzel bi'şey. herkesin bu hayatta en azından 1 tane mektubu olmalı bence.el yazımı severim.
bilgisayarda yazmayı da severim.
güzel bilgisayarları daha çok severim...
bi'de klavyem böyle olsa;
bilgisayarda yazmayı da severim.
güzel bilgisayarları daha çok severim...
bi'de klavyem böyle olsa;

Perşembe, Eylül 22, 2011
kınalı eller ve ayçanın çantası
Salı, Eylül 13, 2011
bozcaada

karaburundaki canon AE1 fotoları çıkmamış. bunlarla idare ediyorum. makinemi gerçekten çok seviyorum. hiçbir dijital aramızı bozamaz.
Pazar, Eylül 11, 2011
Cuma, Ağustos 26, 2011
kuzum aycuş

nefes almamız şart. rahatça... ben eminim ki ayça kendi kendine nefes almanın yanında, nefeslilere bile geçer !
sergi açıcaz biz. ayça bi'iyileşsin.
Pazartesi, Ağustos 22, 2011
Pazartesi, Temmuz 25, 2011
Perşembe, Temmuz 21, 2011
Salı, Temmuz 19, 2011
1 sene önceki tatil
bu seneki tatilden döndük. ama bu sene. geçen sene böyleydi. şimdi daha başka.
bu fotoğrafları 1 sene sonra çıkarttırdık. geriden geliyorum hep hatırlamak için. haydi bakalım benim canım, ilgisiz kalmış, sessiz, yanlız bloğum. biraz serinle...
Cumartesi, Temmuz 02, 2011
Perşembe, Haziran 09, 2011
mavi jeans-istanbul t-shirt yarışması

sevgili okurlarım (sanırım çok çok azsınız ama yine de böyle seslenmek çok hoş ıhmm) ;
beni şu linke tıklayıp, sayfaya kayıt yaptırarak, kayıt yaptırmakla kalmayıp kılçık isimli harikulade istanbul t-shirtümü oylayarak destekleyebilirseniz sevinirim.Hatta hergün oylama yapılabiliyor!!
şimdiden teşekkürler.
Cuma, Haziran 03, 2011
ayçayla spontane görüşmeler
" ihtiyarlığı nasıl olur gençliği kimselere benzemeyen insanların?" demişti Ece Temelkuran ikinci yarısı isimli kitabında...
Çarşamba, Mayıs 25, 2011
anılar anılaaar şimdi gözümde canlandılar
Salı, Mayıs 24, 2011
Pazar, Mayıs 15, 2011
Cuma, Mayıs 13, 2011
vosvosları kesinlikle unutmadım...
Yurda döndüm sevgili günlük! (bunu hep bu şekilde söylemek istemiştim,yeeağh)
İş için gittiğim yerlerde çoğu zaman önemli yerler vs adına birşey görmüyorum.Ama gerçekten çok isterdim. Belki bundan sonra değişir. Bloğumu çok düzenli tutup arada da şunları gördüm bunları bildim, bugün de buradaydım gibi şeyler yazayım da isterdim. Bilgisayarımdaki fotoğraf arşivimde tarihlerine varana kadar her fotoğrafı düzenli sakladığım klasörlerim olsun da isterdim. Düzenli bir insan olmadığıma karar verdim bu seyahatte. İçinde bulunduğu durumdan o anda zevk alamayan, sonra da yapmadıklarına pişman olan. Konsantrasyonu çabuk dağılan ve çok uzun bir süredir okuduğunu da anlamayan...
bu arada bu makineyi istiyorum ben.
İş için gittiğim yerlerde çoğu zaman önemli yerler vs adına birşey görmüyorum.Ama gerçekten çok isterdim. Belki bundan sonra değişir. Bloğumu çok düzenli tutup arada da şunları gördüm bunları bildim, bugün de buradaydım gibi şeyler yazayım da isterdim. Bilgisayarımdaki fotoğraf arşivimde tarihlerine varana kadar her fotoğrafı düzenli sakladığım klasörlerim olsun da isterdim. Düzenli bir insan olmadığıma karar verdim bu seyahatte. İçinde bulunduğu durumdan o anda zevk alamayan, sonra da yapmadıklarına pişman olan. Konsantrasyonu çabuk dağılan ve çok uzun bir süredir okuduğunu da anlamayan...
bu arada bu makineyi istiyorum ben.
Pazartesi, Nisan 25, 2011
Perşembe, Nisan 21, 2011
LA
yolculuk etmek güzel sanırdım. zevkli sanırdım. bu sadece 16 yaşıma kadar sürdü. zaten o zamana kadar da çok bi'yere gitmemiştim. heves işte...
13 saat sonra eve döndüğümde, annemin alçıya sarılı koluyla karşılaştım. daha kötüsü de olabilirdi. şükür. uzun uzun anlatacak birşey yok. şebnem ferahta kimmiş ki zaten , artık ben kısa cümleler kuruyorum.
13 saat sonra eve döndüğümde, annemin alçıya sarılı koluyla karşılaştım. daha kötüsü de olabilirdi. şükür. uzun uzun anlatacak birşey yok. şebnem ferahta kimmiş ki zaten , artık ben kısa cümleler kuruyorum.
Perşembe, Nisan 14, 2011
'bizim fotoğrafımızı çeker misiniz acaba?'
yüzüklerimizi aldık.
kapalıçarşıdaki avluya bayıldık.
yakında sözleniyoruz...
Cuma, Nisan 01, 2011
yazı
sadece çizim ya da fotoğraf koyduğumu anladığımdan beri daha da zor oldu buraya yazmaya çalısmak.
özetlesem olanları ipin ucu kaçmış.*'nevalergün' markası banka hesabına yatırılmayı bekleyen bir para kadar yakın
*iş yeri daha da mı zorlaşıyor ya da daha da mı kolaylaşıyor pek anlamış değilim*orhan velinin aşiyandaki mezarlığına gittik,ihsanla. mezarı da kendi gibi garipti ne diyim. *ben bu postu alıp yakında nerelere gidiyim?
özetlesem olanları ipin ucu kaçmış.*'nevalergün' markası banka hesabına yatırılmayı bekleyen bir para kadar yakın
*iş yeri daha da mı zorlaşıyor ya da daha da mı kolaylaşıyor pek anlamış değilim*orhan velinin aşiyandaki mezarlığına gittik,ihsanla. mezarı da kendi gibi garipti ne diyim. *ben bu postu alıp yakında nerelere gidiyim?
Cuma, Şubat 04, 2011
Cumartesi, Ocak 22, 2011
seni unutur muyum?

"...Orhan Veli, Yaprak'ın kapanmasının ardından İstanbul'a geri döndü. Aynı yılın Kasım ayında bir haftalığına geldiği Ankara'da belediyenin kazdığı bir çukura düştü ve başından hafifçe yaralandı. İki gün sonra İstanbul'a döndü. 14 Kasım günü bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçiren şair hastaneye kaldırıldı. Beyinde damar çatlaması yüzünden başlayan rahatsızlığın sebebi doktor tarafından anlaşılamadı ve Kanık'a alkol zehirlenmesine karşı tedavi uygulandı. Aynı akşam sekizde komaya giren şair gece 23:20'de komadan çıkamayarak Cerrahpaşa Hastanesi'nde hayata veda etti
Rahatsızlandığı sırada üstünde bulunan ceketin cebinden bir diş fırçasının sarılı olduğu kağıda yazılmış Aşk Resmi Geçidi isimli şiiri çıktı..." (
Pazar, Ocak 16, 2011
Cumartesi, Ocak 15, 2011
ölmemek

birisini,sevdiğim birisini rüyamda ölmüş olarak gördüğümde ölümden ne kadar korktuğumu bir kez daha anlıyorum. birden uyandığımda o kişinin ölmediğini anladığım o kısa anda ise hissettiğim tek şey ona hemen sarılmak ya da dokunmak oluyor. Varlık öncelikle dokunmak ve görmek değil midir? yetmez ki sadece biryerlerde var olduğunu hissetmek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)